"And I have found both freedom and safety in my madness, the freedom of loneliness and the safety from being understood, for those who understand us enslave something in us. But let me not be too proud of my safety. Even a Thief in a jail is safe from another thief. "

Khalil Gibran (How I Became a Madman)

Lübnan Marunîleri / Yasin Atlıoğlu

NEWS AND ARTICLES / HABERLER VE MAKALELER

Wednesday, March 28, 2012

"Dört aşamalı stratejik" hezimet (Alptekin Dursunoğlu- YDH)

İslahiye ve Kilis’e çadır kentler kurarak mülteci duasına çıkan Ankara, 1 Nisan’da İstanbul’da yapılacak “Suriye’nin Dostları” toplantısından, Annan planı çerçevesindeki bir çözümü gündemden düşürebilecek bir sürpriz peşinde.
Suriye’de yaşanan bunalım birinci yılını doldururken, Birleşmiş Milletler ve Arap Birliği’nin Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan’ın gündeme getirdiği öneri ile ilk kez sorunun çözümüne ilişkin gerçekçi ve uygulanabilir bir uluslar arası girişime tanık olduk.
Kofi Annan’ın girişimi son derece basit, rasyonel ve uygulanabilir iki öneriye dayanıyor ve “Suriye’de çatışan taraflardan şiddete son vermesini ve Şam yönetimi ile muhaliflerin sorunun siyasi yollarla çözümü için diyalog başlatmasını” öngörüyor.
Annan’ın önerisi, “çatışan taraflar”dan söz ederek Suriye’deki şiddetin tek taraflı olmadığını ortaya koyması bakımından gerçekçi, “Şam yönetimi ile muhalifleri” diyaloga çağırması bakımından barışçı ve BM Güvenlik Konseyi’nin 15 üyesinin oyuyla yayımlanan başkanlık bildirisiyle desteklenmesi bakımından da uygulanabilir bir girişim olma özelliği taşıyor.
Peki bu kadar basit, gerçekçi, barışçı ve uygulanabilir bir öneri ile çözülmeye müsait olan Suriye sorunu neden bu kadar kanlı bir iç bunalıma ve adeta yeni Soğuk Savaş şartları yaratan karmaşık bir uluslar arası soruna dönüştü?
Bu sorunun cevabı, Kofi Annan planına kadar yürütülen uluslar arası girişimlerin, bir iç meselenin gerçekçi ve barışçı bir şekilde çözülmesi anlayışına değil, Suriye’de rejim değişikliğini temel alan çok aşamalı bir stratejik plana dayanmasında gizli...