"And I have found both freedom and safety in my madness, the freedom of loneliness and the safety from being understood, for those who understand us enslave something in us. But let me not be too proud of my safety. Even a Thief in a jail is safe from another thief. "

Khalil Gibran (How I Became a Madman)

Lübnan Marunîleri / Yasin Atlıoğlu

NEWS AND ARTICLES / HABERLER VE MAKALELER

Monday, March 16, 2009

Batılı Devletler Hizbullah’tan Ne İstiyor?- Yasin Atlıoğlu


Barack Obama’nın ABD başkanı olmasıyla birlikte Orta Doğu’da siyasi rüzgârlar farklı esmeye başladı. Yeni ABD yönetiminin İran ve Suriye ile diplomatik temaslarda bulunma çabası, Avrupalı devletlerin de bölgede radikal bir örgüt olarak görülen Hizbullah’a karşı yaklaşımlarının yumuşamasına yol açmış gibi görünüyor. Geçen haftadan beri uluslararası kamuoyunu en çok meşgul eden konulardan biri, 2005’te Hizbullah’la ilişkilerini kesen İngiltere’nin Lübnan Meclisi’nde temsil edilen bir siyasi güç olduğu gerekçesiyle örgütle diplomatik temasa geçme konusunda niyetini açıklaması oldu. İngiltere’nin bu girişiminin ardından Fransa’da Hizbullah’ın Haziran’da yapılacak parlamento seçimlerinden zaferle çıkması durumunda yeni hükümete boykot uygulanmayacağını dile getirdi. ABD yönetiminin bölge barışına katkı yapmak için Hizbullah’ın İsrail’in varlığını tanımaya yönelik taleplerine ise Hizbullah lideri Hasan Nasrallah tarafından sert bir dille reddedildi.


Lübnan Parlamento (Majlis an-Nuwwab) seçimleri yaklaşırken küresel ve bölgesel güçlerin Lübnan iç politikasına müdahil olma çabaları artacak gibi görünüyor. Bu seçimler, hem Lübnan’ın geleceği hem de bölgenin istikrarı açısından bu seçimler oldukça önem taşıyor ve Refik Hariri Suikastı (14 Şubat 2005) ve Mayıs 2005 parlamento seçimlerinin ardından hızlı bir siyasi çatışma ortamına sürüklenen Lübnan siyaseti için önemli bir dönüm noktası olabilir.