7 Haziran’da Lübnan’daki yapılacak parlamento seçimi, gerek ülkenin iç politikası gerekse Orta Doğu’daki bölgesel dengeler açısından önemli dönüşümlerin habercisi olabilir. Barack Obama’nın ABD başkanı olması ve İsrail’de yapılan seçimlerde Benyamin Netenyahu liderliğinde sağ bir koalisyonun iktidara gelmesi, 2009 yılının ilk yarısında Orta Doğu’nun dinamik bölgesel yapısının daha da bulanıklaşmasına yol açmıştır. Başkan Obama’nın ülkesinin dış politikadaki imajını iyileştirme adına ortaya koyduğu idealist diplomatik çabalarının gerçekliği ve uygulanabilirliği Orta Doğu’da tartışılırken Lübnan’daki parlamento seçimlerinden anti Amerikancı bir koalisyonun zaferle çıkma olasılığı bölgesel dengelerin yeniden tanımlanmasını ve Hizbullah’ın bir siyasal aktör olarak uluslararası alanda meşrulaşmasını getirebilir. Tabi diğer bir olasılıkta böylesi bir gelişme karşısında, güvenlikçi ve tek yanlı hareket etme eğilimlerini güçlü bir şekilde bünyesinde barındıran yeni İsrail hükümetinin Lübnan’a karşı yeni bir saldırıyla cevap vermesi olabilir. Bu olasılıklar dâhilinde Lübnan parlamento seçimleri öncesi, ülkedeki siyasetin toplumsal tabanını, Fransız mandası döneminde temelleri atılan siyasal sistemi, seçime katılan grupları ve seçimlerin ülkenin yakın geleceğine etkilerini ele almaya çalışalım.