Rus lider Putin'in Türkiye ziyaretiyle ilgili okuduğunuz, dinlediğiniz tüm yorumların ortak paydası: Suriye. Yani Putin ile Başbakan Erdoğan arasında yapılacak görüşmelerin en önemli konusu Suriye. Çünkü Ankara'ya göre Rusya olmasaydı Esad çoktan gitmişti. Moskova ise 'Türkiye müdahale etmeseydi Suriye sorunu çoktan çözülürdü' diyor. Bu iki cümleyle özetlenen olası Putin-Erdoğan gerginliği, iki ülkenin bölgesel ve uluslararası politikalarını da özetliyor. Çünkü Suriye iki ülke açısından yeni uluslararası düzenin kilit ülkesidir. Yani Suriye deyip geçmemek gerekir. Nasıl mı?
Önce Başbakan Erdoğan açısından bakalım.
'Arap Baharı' ile Mısır gibi önemli bir ülkede ideolojisine destek bulan Başbakan Erdoğan, Suriye'de Müslüman Kardeşler'in, en azından onların içinde bulunduğu bir iktidarın işbaşına gelememesiyle bölgesel projelerini ileriye götüremeyeceğini biliyor. Çünkü birçok nedenden dolayı Suriye olmadan bu coğrafyada bölgesel hiçbir plan işlemiyor. Belki de bu nedenle Başbakan Erdoğan bu denli ağır ve sert söylemlerle Esad'a yüklenmekte, Suriyeli muhaliflere her türlü desteği vermektedir. Esad iktidarda kaldığı sürece Başbakan Erdoğan'ın bölgesel ve Türkiye planlarının büyük bölümü tıkanır. Daha açık bir ifadeyle Esad kaldığı sürece Ankara'nın yeni stratejik müttefikleri Mısır, Suudi Arabistan ve Katar'ın Türkiye ile ilgili hesapları tutmaz ve bu ülkelerin ABD ile birlikte 'Şii Hilal'e karşı planları suya düşer. Çünkü Esad gitmediği sürece Lübnan'daki Hizbullah kalacak. Esad kaldıkça Irak'taki Şii iktidar güçlenecek ve İran her zamankinden daha fazla bölgesel mevzi kazanacak. Kürt meselesi ise daha karmaşık bir hikaye...
http://www.aksam.com.tr/ikna-8500y.html