Kaynak: http://www.cankaya.gov.tr/
Tarih: 06.01.2004
Konu: Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad onuruna verdiği akşam yemeğinde yaptıkları konuşma
Yer: Çankaya Köşkü
Sayın Cumhurbaşkanı,
Saygıdeğer Hanımefendi,
Sayın Konuklar,
Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Beşar Esad'ı, Saygıdeğer Eşini ve beraberindeki heyet üyelerini ülkemizde görmekten ve ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz.
Türkiye ve Suriye arasında ortak tarihi ve kültürel değerlere dayalı köklü bağlar, ülkelerimiz ve uluslarımız arasındaki dostluk ilişkilerinin temelini ve parlak geleceğinin güvencesini oluşturmaktadır.
Türkiye'ye gelen ilk Suriye Cumhurbaşkanı olarak Yüce Kişiliğinizin bu tarihi ziyareti, ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin her alanda hızla gelişmekte olduğunun somut göstergesidir.
Türkiye-Suriye ilişkilerinde son yıllarda yaşanan olumlu gelişmeler, ülkelerimiz arasındaki işbirliği alanlarını genişletmiş, uluslarımızın gönenç düzeyinin yükseltilmesine katkıda bulunmaya başlamıştır. Ziyaretinizin hızla gelişen ilişkilerimizin daha da ileri götürülmesine olanak tanıyacağı kuşkusuzdur.
Yüce Kişiliğinizin seçkin önderliğinde Suriye'de siyasal ve ekonomik alanlarda başlatılan reform sürecini ve bu yönde sürdürülen çalışmaları beğeniyle izliyor ve destekliyoruz.
Türkiye ile Suriye arasında her alanda, özellikle ekonomi ve ticaret konularında, geniş işbirliği olanakları bulunmaktadır. Sözkonusu olanaklardan uluslarımızın karşılıklı yararları doğrultusunda, en geniş şekilde yararlanmamız gerektiğine inanıyoruz. Bugün imzalanan anlaşmalar bu amaçla bizlere yeni ufuklar açmaktadır.
Sayın Cumhurbaşkanı,
Ortak tarihsel, kültürel ve toplumsal değerlerle bağlı bulunduğumuz Orta Doğu bölgesindeki gelişmeler, Türkiye'yi derinden etkilemektedir.
Orta Doğu bölgesi, ne yazık ki, yıllardır süregelen sorunlar ve çatışmalar nedeniyle, özlenen barış ve istikrara bir türlü kavuşamamıştır. Köklü bir geçmişe, zengin bir kültüre ve geniş kaynaklara sahip olan Orta Doğu ulusları, esenlik ve gönenç içinde yaşamayı en az diğer uluslar kadar hak etmektedir.
Bölgemizin bir an önce istikrara kavuşması, eldeki olanakların tüm bölge uluslarının gönencinin artırılması ve çağdaşlaşma amaçlarıyla kullanılması, bölge ülkeleri arasında yapıcı bir işbirliğinin ve anlayış ortamının kurulmasıyla olanaklıdır. Türkiye bu amaç doğrultusunda çalışmaya devam edecektir.
İsrail-Filistin uyuşmazlığında son dönemde yaşanan terör ve şiddet eylemlerini üzüntü ve kaygıyla izliyoruz. Kardeş Filistin ulusunun yasal haklarının korunması ve Filistin'in uluslararası toplum içinde hak ettiği onurlu yerini alması, Türkiye'nin dış politika gündeminin ön sıralarında yer almaktadır. Gerek şiddetle kınadığımız terörle, gerek teröre karşı savaşımda aşırı güç kullanımıyla barışçı bir çözüme varılamayacağı açıktır.
Uyuşmazlığın çözümü yolunda ortaya konulan Yol Haritası'nın taraflarca kabul edilmesini mutlulukla izledik. Ancak, gerekli adımların daha fazla gecikilmeksizin atılmaya başlanması da en az Yol HaritasıÕnın benimsenmesi kadar önem taşımaktadır. Bölgede barışın ve istikrarın ancak kapsamlı olduğu takdirde kalıcı olacağı düşüncesinden hareketle, Suriye ve Lübnan kanallarının da zamanı geldiğinde canlandırılması gerektiği inancındayız.
Bugün Irak'ta varolan durum ve bu ülkenin geleceği, iki komşu ülke Türkiye ve Suriye'yi yakından ilgilendirmektedir. Irak'ın toprak bütünlüğünün ve ulusal birliğinin korunması temel önemdedir. Irak'ın bütün kesimleriyle barışık, komşularıyla uyumlu, özgür ve egemen bir devlet olarak uluslararası toplum içindeki yerini en kısa sürede alması ortak amacımızdır. Türkiye, bu amaca ulaşılması için uluslararası çabalara güçlü desteğini sürdürecek, yakın komşuluk ilişkilerinin gereğini yerine getirecektir. Irak ulusunun çekmekte olduğu sıkıntıların artık sona ermesini diliyoruz.
Suriye ile gelişmekte olan ilişkilerimizi, uluslarımızın ortak yararına daha da ileriye götürmeye kararlıyız. Bu çerçevede, ziyaretinizin ilişkilerimizin özüne yaptığı anlamlı katkıdan duyduğumuz mutluluğu özellikle vurgulamak istiyoruz.
Sözlerimi bitirirken, ülkelerimiz arasında varolan ilişkilerin yeni atılımlarla daha da gelişeceği inancıyla kadehimi, Cumhurbaşkanı Sayın Esad ve Saygıdeğer Eşinin sağlık ve mutluluğuna, Suriye ulusunun esenlik ve gönencine, Türkiye-Suriye dostluğunun parlak geleceğine kaldırıyorum.