Medyada Suriye-Türkiye yakınlaşması ile ilgili pek çok tahmin öne sürüldü. Geçtiğimiz Cuma günü, aralarında Kremlin Sözcüsü ve Rusya'nın Suriye Özel Temsilcisi’nin de olduğu Rus yetkililer, Moskova'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Esed arasında bir görüşme ayarlamaya çalıştığını belirtti. Ancak ben yakın zamanda Moskova'da ‘gülümseyen’ bir Esed ile bir araya gelip el sıkışan ‘somurtkan’ bir Erdoğan fotoğrafı görmeyi beklemiyorum.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, tek bir konuda hemfikir o da Suriye'deki Kürt bölgelerinde gerçek bir özerklik kurulmasını reddetmek. Geçtiğimiz Kasım ayında Kazakistan'ın başkenti Astana'da Suriye konusunda yapılan bir toplantıda Türkler, Esed'in müttefikleriyle -İranlılar ve Ruslar- ‘Suriye'nin toprak bütünlüğünü bozmayı ve komşu ülkelerin ulusal güvenliğini tehdit etmeyi amaçlayan daha fazla ayrılıkçı plana’ karşı koyma konusunda bir kez daha anlaştılar.
Söz konusu mesaj öncelikle, PYD’yi ve ardından PKK ve ABD askeri koruması altındaki Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile bağlantısı olan PYD'ye bağlı Halk Koruma Birlikleri (YPG)’yi hedef alıyor.
PYD ve milisleri gitmelerini istemedikçe ABD’lilerin kısa vadede yerlerinden kıpırdamayacaklarını düşünüyorum. PYD, büyük çaplı herhangi bir Türk askeri operasyonunu engellemek için Washington ile Şam ve Moskova arasında dengeyi sağlamayı başardı.