ŞAM – Cumhurbaşkanı Beşşar el-Esad, ülkenin maruz kaldığı küresel savaş ve bölgedeki son gelişmeler konusunda Suriye’nin el-İhbariye televizyonuna verdiği röportajda, kurtuluş bayramının geçmişin şanı, bugünün onuru olması amacıyla kurtuluş ve bağımsızlık anlamlarına daha çok ihtiyaç duyduğumuzu söyledi.
Suriye’nin tüm yöntem ve yollarla yeniden sömürgeleştirilmeye çalışıldığına dikkat çeken el-Esad, “Büyük güçler ve özellikle ABD’nin yönetimindeki batılı ülkeler tarihi açıdan Avrupa’da bile bağımsız ülkelerin olmasını istememiştir. Dolayısıyla üçüncü dünya ülkeleri için ne planladığını siz düşünün” dedi.
Cumhurbaşkanı, Suriye halkının yüce bir halk olduğunu ve bu yönde endişe duyulmaması gerektiğini, şehit aileleri başta olmak üzere vatandaşlardan güç ve umut aldıklarını, önümüzde zaferden başka seçenek bulunmadığını ifade ederek Suriye’deki durumun bugün krizin başlangıcına kıyasla daha iyi olduğuna dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı el-Esad, Erdoğan’ın şahsi çıkarları için ülkesinin tümünü feda etmeye hazır olduğunu belirterek sıfır politika, sıfır komşu ve sıfır ahlaka dönüşen komşularla sıfır sorun politikası sonucu iç politikada uğradığı başarısızlıklara işaret etti.
Kerry’nin bölge turu konusunda ise Cumhurbaşkanı, bu turun dış unsurların Suriye’de yaşananlarda ilk günden itibaren temel rol oynadığının kanıtı ve başarı sağladıkça daha çok tırmandırmayla karşılaşacağımızın göstergesi olduğunun altını çizdi. Cumhurbaşkanı el-Esad’ın röportajının tam metni şöyle:
Kurtuluş Bayramını kutladığımız bu günde Suriye halkına özellikle yaşananların ışığında nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
Kurtuluş Bayramının yabacı güçlerin vatan topraklarından çekilmesiyle bağlantılı olması doğaldır. Fakat bu koşullarda ve özellikle krizden önce Arap ülkelerinde yaşanan koşullar ışığında soracağımız ilk soru, sömürgecinin çekilirken beraberinde egemenliğimizi ve bağımsız kararımızı götürmesi halinde ne olacağıdır. Bu durumda kurtuluşun hiçbir anlamı yoktur. Gerçek kurtuluş ve gerçek bağımsızlık, sömürgecinin topraklarımızdan çekilmesiyle bağımsızlığımıza tam anlamıyla kavuşmamızdır. İşgal altındaki bir toprakta halkın özgürce yaşaması egemenliği ve bağımsızlığını yitirmiş, devletin bağımsız kararının bulunmadığı kurtarılmış bir vatanda yaşamaktan daha iyidir. Kurtuluş ve bağımsızlığı kapsamlı şekliyle bu şekilde anlamak gerekiyor. Suriye bu koşullarda her türlü yol ve yöntemin kullanıldığı yeni bir sömürgeleştirme girişimiyle karşı karşıya. Suriye’yi dışarıdan gelen farklı uyruklu güçlerle işgal etmeye çalışıyorlar. Yeni sömürgecilik olarak adlandırdığımız son olarak Irak ve Afganistan’da uygulanan geleneksel işgalden farklı bir taktik kullanmaktalar. Bununla birlikte Suriye’yi kültürel ve düşünce bakımından iki yönden işgal etme çabasındalar. Büyük güçlere boyun eğmesi ve diz çökmesi ya da tekfirci karanlık güçlere boyun eğmesi.
http://sana.sy/tur/236/2013/04/18/477976.htm