"Ben kendime konuşuyorum, Suriye sınırını aşıp Suriye’ye girecek Türk askeri artık hiçbir zaman hiçbir şekilde ebediyen benim askerim olmayacak. Komşusunu karıştıran siyasetçiler ve onlara zavallıca kanan dincisi müslümanı artık bir daha benim kardeşim yurdum insanı olmayacak.
Sırf, Amerika’ya ‘beni bu içerdeki ayakbağından (cumhuriyetçilerden) kurtar, ne istersen yaparım’ diyenler, sırf Türkiye’deki siyasi nefretleri için dünyanın savaş oyuncağı olanlar, benim hiçbir şekilde hiçbir zaman yurttaşım kardeşim Allah’a yemin olsun, olmayacak.
Savaş siyasetin ve hukukun bitmesidir, Suriye’ye karşı bir savaş, Suriyelilerle değil mesela bir yazar bir yurttaş olarak benimle de hukuki sözleşmelerini bitirmiş demektir, çünkü Türkiye Millet Meclisi’nde alınmış bir karar yoktur, Türkiye Halkı’nın rızası gönlü asla olmamış asla ikna olmamıştır. Ve yetsin artık topraklarımızda kardeşin kardeşle savaşı, yetsin artık emperyalistlerin bizi birbirine kırdırtması.
Suriye’de savaşa koşan Türkiye’ye gaz verenlerin son moda cümlesi: Türkiye Daha Fazla Seyirci Kalamaz.
Daha Fazla Seyredemeyiz lafı savaş makinesinin ‘gaza getirme lafıdır’, Saddam’a karşı da aynı cümleler kullanılmıştır. Sonuç bir buçuk milyon insanın ölümü. Ve siz onlarca yıldır etnik savaşlar içinde kan gölüne dönerken, topraklarımızdan yüz kat küçük coğrafyaya sahip olan Danimarka’nın dahi tarım ihracatı Türkiye’den fersahlarca fazla. Otuz yıldır üretim, tarım, ticaret, sanayi konuştuğunuz tek gün yok, otuz yılın her günü etnik kargaşa etnik savaş yok jeostrateji yok ülke çıkarları palavraları.
Ki, Suriye halkı şu anda Esad rejiminden yanadır, en mütevazi tahmin korkunç bir iç savaş kapıda bekliyor. Bu iç savaşın rakamları üç-beş aya kalmaz yüzbinleri geçtiğinde, ABD’nin ve AB’nin daha önceden yüzlercesine şahit olduğunuz şekilde söyleyecek bahaneleri çoktur. Ancak Türkiye’nin tarihine çocuklarına istikbaline mazaret bulacak tek lafı yoktur."
http://www.odatv.com/n.php?n=sefalar-getirdiniz-sefa-geldiniz-deliler-0802121200
Sırf, Amerika’ya ‘beni bu içerdeki ayakbağından (cumhuriyetçilerden) kurtar, ne istersen yaparım’ diyenler, sırf Türkiye’deki siyasi nefretleri için dünyanın savaş oyuncağı olanlar, benim hiçbir şekilde hiçbir zaman yurttaşım kardeşim Allah’a yemin olsun, olmayacak.
Savaş siyasetin ve hukukun bitmesidir, Suriye’ye karşı bir savaş, Suriyelilerle değil mesela bir yazar bir yurttaş olarak benimle de hukuki sözleşmelerini bitirmiş demektir, çünkü Türkiye Millet Meclisi’nde alınmış bir karar yoktur, Türkiye Halkı’nın rızası gönlü asla olmamış asla ikna olmamıştır. Ve yetsin artık topraklarımızda kardeşin kardeşle savaşı, yetsin artık emperyalistlerin bizi birbirine kırdırtması.
Suriye’de savaşa koşan Türkiye’ye gaz verenlerin son moda cümlesi: Türkiye Daha Fazla Seyirci Kalamaz.
Daha Fazla Seyredemeyiz lafı savaş makinesinin ‘gaza getirme lafıdır’, Saddam’a karşı da aynı cümleler kullanılmıştır. Sonuç bir buçuk milyon insanın ölümü. Ve siz onlarca yıldır etnik savaşlar içinde kan gölüne dönerken, topraklarımızdan yüz kat küçük coğrafyaya sahip olan Danimarka’nın dahi tarım ihracatı Türkiye’den fersahlarca fazla. Otuz yıldır üretim, tarım, ticaret, sanayi konuştuğunuz tek gün yok, otuz yılın her günü etnik kargaşa etnik savaş yok jeostrateji yok ülke çıkarları palavraları.
Ki, Suriye halkı şu anda Esad rejiminden yanadır, en mütevazi tahmin korkunç bir iç savaş kapıda bekliyor. Bu iç savaşın rakamları üç-beş aya kalmaz yüzbinleri geçtiğinde, ABD’nin ve AB’nin daha önceden yüzlercesine şahit olduğunuz şekilde söyleyecek bahaneleri çoktur. Ancak Türkiye’nin tarihine çocuklarına istikbaline mazaret bulacak tek lafı yoktur."