...HAMA'DA KANLI OLAYLAR
İşin gerçeği, Hama olayları, kente düzenlenen gösterilere rejim güçlerinin tanklarla saldırması şeklinde değil de, kentteki barikatları kaldırmak için kente giden askeri güçlerin silahlı saldırıya uğraması üzerine, çıkan çatışmalar sonucu ortaya çıkmış, nitekim bu çatışmalarda biri üst rütbeli bir subay olmak olmak çok sayıda asker de öldürülmüş ve yaralanmıştı. Kentteki kamu kuruluşlarının, güvenlik binalarının saldırılara uğraması, silahlı ve roketli grupların panik oluşturma amaçlı etrafa ateş açması, bu kentte sivil bir gösterinin bastırılmasından öte başka şeylerin olduğunu gösteriyordu.
Zira bir rejim ne kadar acımasız, gaddar ve zalim olursa olsun, bir Ramazan arefesinde bir kente tanklarla girip katliam yapacak kadar ahmak olamaz. bir taragtan ülkede köklü reformlar yapmaya başladığını ileri süren bir rejimin diğer yandan hem ülke içinde ve hem ülke dışında büyük infiallere yol açacak bir saldırıyı gerçekleştirmesi, ancak onun intihar etmesi anlamına gelir ki, intihar edecek bir rejimin de yapacağı saldırılar bunlarla sınırlı kalmaz.
Ancak, Suriye'de yasal ve sivil yollarla yapılacak gösteriler ile amaçlarını elde edemeyeceğini çok iyi bilen birtakım güçler, Suriye halkı üzerinden, onun dökülen kanları, acısı ve çığlıkları üzerinden böylesi kirli ve kanlı provokasyonlara girmekten kaçınmıyorlar. Zira onların asıl silahı "dökülen kan"dır. Onlar ancak ne kadar kan akarsa amaçlarına doğru ilerleyebilirler...
İşin gerçeği, Hama olayları, kente düzenlenen gösterilere rejim güçlerinin tanklarla saldırması şeklinde değil de, kentteki barikatları kaldırmak için kente giden askeri güçlerin silahlı saldırıya uğraması üzerine, çıkan çatışmalar sonucu ortaya çıkmış, nitekim bu çatışmalarda biri üst rütbeli bir subay olmak olmak çok sayıda asker de öldürülmüş ve yaralanmıştı. Kentteki kamu kuruluşlarının, güvenlik binalarının saldırılara uğraması, silahlı ve roketli grupların panik oluşturma amaçlı etrafa ateş açması, bu kentte sivil bir gösterinin bastırılmasından öte başka şeylerin olduğunu gösteriyordu.
Zira bir rejim ne kadar acımasız, gaddar ve zalim olursa olsun, bir Ramazan arefesinde bir kente tanklarla girip katliam yapacak kadar ahmak olamaz. bir taragtan ülkede köklü reformlar yapmaya başladığını ileri süren bir rejimin diğer yandan hem ülke içinde ve hem ülke dışında büyük infiallere yol açacak bir saldırıyı gerçekleştirmesi, ancak onun intihar etmesi anlamına gelir ki, intihar edecek bir rejimin de yapacağı saldırılar bunlarla sınırlı kalmaz.
Ancak, Suriye'de yasal ve sivil yollarla yapılacak gösteriler ile amaçlarını elde edemeyeceğini çok iyi bilen birtakım güçler, Suriye halkı üzerinden, onun dökülen kanları, acısı ve çığlıkları üzerinden böylesi kirli ve kanlı provokasyonlara girmekten kaçınmıyorlar. Zira onların asıl silahı "dökülen kan"dır. Onlar ancak ne kadar kan akarsa amaçlarına doğru ilerleyebilirler...