...Şam’daki Şark Merkezi Başkanı Samir Seifan ise Yuvarlak Masa Toplantısı’nda Suriye’nin stratejisini; “ABD’ye karşı tavır almanız; almamanız halinde ödeyeceğiniz bedelden çok daha ucuzdur” diye özetleyip devam etmişti:
- “Burada yapmak istedikleri, bölgesel ittifakları, ulusal kimlikli devletleri çökertmektir. Yemen’de, Sudan’da, Somali’de, Irak’ta ve Lübnan’da bunu görüyoruz. Mısır’da bile devlet tasfiye ediliyor, devlet çürüyor. Bu ülkelerde, devletin halkın gözünde zayıf düşürülmesi lazım ki küresel güçler at oynatabilsin. Devletlerin büyüme oranlarındaki başarısızlığı, onların üzerine fırtına bulutu olarak geliyor. Devletin inisiyatif kullanmadığı yerde halk kullanıyor. Devletler, halkları temsil etmediği zaman sonuç budur.
- ABD’nin Orta Doğu projesi ise tamamen çıkmaza girmiştir. ABD, bu bölgeye Irak’taki gibi askeri müdahale yapamayacak. ABD, her yerde kendi dostlarını zayıflatıyor, düşmanlarını güçlendiriyor, bölgede tedricen bir boşluk oluşuyor. Bu boşluk karşısında yeni siyaset ürütemeyecekler.
- Lübnan’da ABD’yi kahrettiler diyemeyiz ama ABD politikalarına galip geldiler. ABD, bu durumu değiştirmek için bir şeyler yapacaktır ama daha da gerileyecektir. Hizbullah kaybetseydi Şam’a giden yol İsrail’e açılmış olurdu. Fakat böyle bir şey olsaydı, bölgede bir kara delik oluşurdu; Doğu Akdeniz’den Çin’e kadar.. Bir ihtimal, Avrupa da bu kara deliğe dahil olurdu.
- Biz aynı geminin yolcularıyız; bu bölge ya açık bir savaşa gidecektir veya varolan durum bir bölgesel işbirliği veya ittifakla korunacaktır. Uzun süreli bir barışın tesisi için yeni bir dönem başlayacaktır.”
- “Burada yapmak istedikleri, bölgesel ittifakları, ulusal kimlikli devletleri çökertmektir. Yemen’de, Sudan’da, Somali’de, Irak’ta ve Lübnan’da bunu görüyoruz. Mısır’da bile devlet tasfiye ediliyor, devlet çürüyor. Bu ülkelerde, devletin halkın gözünde zayıf düşürülmesi lazım ki küresel güçler at oynatabilsin. Devletlerin büyüme oranlarındaki başarısızlığı, onların üzerine fırtına bulutu olarak geliyor. Devletin inisiyatif kullanmadığı yerde halk kullanıyor. Devletler, halkları temsil etmediği zaman sonuç budur.
- ABD’nin Orta Doğu projesi ise tamamen çıkmaza girmiştir. ABD, bu bölgeye Irak’taki gibi askeri müdahale yapamayacak. ABD, her yerde kendi dostlarını zayıflatıyor, düşmanlarını güçlendiriyor, bölgede tedricen bir boşluk oluşuyor. Bu boşluk karşısında yeni siyaset ürütemeyecekler.
- Lübnan’da ABD’yi kahrettiler diyemeyiz ama ABD politikalarına galip geldiler. ABD, bu durumu değiştirmek için bir şeyler yapacaktır ama daha da gerileyecektir. Hizbullah kaybetseydi Şam’a giden yol İsrail’e açılmış olurdu. Fakat böyle bir şey olsaydı, bölgede bir kara delik oluşurdu; Doğu Akdeniz’den Çin’e kadar.. Bir ihtimal, Avrupa da bu kara deliğe dahil olurdu.
- Biz aynı geminin yolcularıyız; bu bölge ya açık bir savaşa gidecektir veya varolan durum bir bölgesel işbirliği veya ittifakla korunacaktır. Uzun süreli bir barışın tesisi için yeni bir dönem başlayacaktır.”