ABD’nin Kara Sarayı emretmiş: “Bessar Esad istifa etmelidir” demiş. Hasa, Bushlar, Obamalar, Clintonlar, Sarkozyler ve Türkçe-Arapça konuşan şürekaları kendilerini Allah’ın yeryüzündeki seçkin temsilcileri olarak kabul ettiklerinden kimin iktidara kimin iktidardan olması gerektiğine kendileri karar veriyorlar. Tam bu esnada Yeni Şafak gazetesi Suriye’ye karşı psikolojik harbin merkezinde olan bir medya kurulusunun, Suudi finanslı El-Arabiya TV’nin haberini manşetlere taşıyor. Bu habere binaen İran ve ABD gizlice Suriye’yi görüşüyor ve her iki ülkenin maslahatlarına uygun olarak Suriye’de bir çözüm arıyorlarmış. Bu haberi de Fransa’da yasayan “güvenilir“ bir kaynaktan bir Suriyeli “muhalif“ ten devşirmişler. Sözüm ona, İran’ın maslahatlarının daim olması için kendi müttefiklerine karşı dahi “şeytanla‘ bile işbirliği yapmaya hazır bir devlet olduğunu göstermeye çalışıyorlar. Devletlerarası ilişkilerde çıkar esastır, bir İngiliz atasözü olabilir, Velâkin, son merhalede hedef tahtasında kendisinin olduğunu İran bilmeyecek kadar aciz midir? İran, dünün bebek devleti midir? Suriye düşerse esas itibariyle kafasının koparılacağını bilmeyecek kadar naif bir toplum mudur? Kargalara kahkaha attırmakta ne kadar ustalar.
Dünya iradesinin “demokratik“ temsilcileri, senelerdir haşır haşır-neşir oldukları diktatörlerin ülkelerini soyup soğana çevirmelerine göz yumdular. Mısır’ın, Tunus’un, Libya’nın servetlerini kendi bankalarında tutma karşılığında bu diktatörlere açık destek verdiler. Ekonomik krizle debelenince bu servetlerine nasıl el koyarızın hesabini yapmaya başladılar. Daha öncede ekonomik bir operasyonla Amerikan Merill Linch ve Lehmanbrothers şirketlerinin iflas senaryoları ile Suudi ve Körfez ülkeleri Krallarının milyarlarca dolarlarını höplemişlerdi. Kaddafi’yi canlı istemiyoruz katledin, Zeynelabidin Suudi krallığına sığınsın, Mübarek’i kafese koyunda aklı başına gelsin, yemen kralı Salih bir müddet Suudi Krallığında muayene olsun sonra tekrar ülkesine gönderin, Bahreyn Kralını koltuğunda tutun bunun için Suudi askerleri Bahreyn’e gidip Krala yardımcı olsun, Sudan’ı parçalayın, Rusya ve Çin’in nüfuz alanlarını rafa kaldırın emrettiler oldu...
Dünya iradesinin “demokratik“ temsilcileri, senelerdir haşır haşır-neşir oldukları diktatörlerin ülkelerini soyup soğana çevirmelerine göz yumdular. Mısır’ın, Tunus’un, Libya’nın servetlerini kendi bankalarında tutma karşılığında bu diktatörlere açık destek verdiler. Ekonomik krizle debelenince bu servetlerine nasıl el koyarızın hesabini yapmaya başladılar. Daha öncede ekonomik bir operasyonla Amerikan Merill Linch ve Lehmanbrothers şirketlerinin iflas senaryoları ile Suudi ve Körfez ülkeleri Krallarının milyarlarca dolarlarını höplemişlerdi. Kaddafi’yi canlı istemiyoruz katledin, Zeynelabidin Suudi krallığına sığınsın, Mübarek’i kafese koyunda aklı başına gelsin, yemen kralı Salih bir müddet Suudi Krallığında muayene olsun sonra tekrar ülkesine gönderin, Bahreyn Kralını koltuğunda tutun bunun için Suudi askerleri Bahreyn’e gidip Krala yardımcı olsun, Sudan’ı parçalayın, Rusya ve Çin’in nüfuz alanlarını rafa kaldırın emrettiler oldu...