Vakit neredeyse geceyarısı, evlerden sokaklara haberlerin sesi dökülüyor.
Bir yerden son dönem pop şarkıcılarından birinin kalitesiz sesi yükseliyor.
Şehir merkezine uzak olduğu anlaşılan patlama sesleri duyuluyor arada bir.
Şam'da hayat normal. Neye göre normal?
Çatışma ve silah seslerinin duyulduğu mesafeye göre. Sesler ne kadar uzaksa hayat o kadar normal.
Diğer kentlerin merkezlerinde de havanın yaklaşık olarak bu şekilde olduğunu sık sık görüşmeye çalıştığım kaynaklarım anlatıyor.
Şam'da bulunan bir yabancı gazeteci için diğer kentlere sık sık gitmek çok mümkün değil.
Diğer kentlerde yaşayan tüccarlar, öğrenciler, eylemciler , Kızılhaç gibi organizasyonlarda yer alanlar ve Nisan ayından bu yana da BM gözlemci heyeti birçok gazeteci gibi benim de haber kaynaklarım.
Herkes aynı şeyi söylüyor: "Kent merkezinde hayat normal akışında devam ediyor, insanlar birkaç kilometre öteden gelen silah seslerine birkaç dakikalığına kulak kesiliyor sonra işine devam ediyor."
Umursamadıkları için değil çünkü herkesin günlük konuşmalarında çatışmalar, ölen tanıdıklar, söylentiler var.
İnsanlar bir yerlerden gelen silah sesleri duyduğunda artık paniğe kapılmıyor ancak yorgun ve bıkkın. Neredeyse herkesin ailesinde ya da akraba çevresinde hayatını kaybedenler var.
Ülkedeki kargaşadan faydalanıp ortaya çıkan suç örgütleri de halkın yeni sorunu haline geldi. Fidye için adam kaçırmalar, tecavüz ve soygunlar vs.
Ekonomi durma noktasında.
Çatışmaların yoğunlaştığı dönemlerde özellikle hayata birkaç gün ara veriliyor.
Çok yoğun çatışmalar olmuşsa, kent merkezine sıçramışsa çarşı-pazar duruluyor, dükkanlar kapanıyor ancak birkaç gün sonra tekrar canlanmaya başlıyor.
Şam, Humus, Halep, Dera gibi hem yönetim hem de muhalifler açısından çok önemli olan kentlerde çatışmalar arttığında benzin, ekmek, ilaç sıkıntıları baş gösterebiliyor.
Temel tüketim maddelere kentlere kırsallardan taşınıyor, çatışmalar genellikle kırsal bölgelerde yoğunlaştığı için zaman zaman nakliyat duruyor.
Bugünlerde Halep kent merkezinde yaşanıyor bu sıkıntı. Tüccar olan bir kaynağım, "depolarım tamamen boşalmak üzere, yeni gıda maddesi getirtemiyorum şehir dışından" diye yakınıyor. Ancak henüz kent merkezlerinde açlığa varan kıtlıklar yaşanmadı.
Sadece kent merkezlerindeki durum bu. Çatışmaların yoğunlaştığı bölgelerde her türlü tüketim maddesi, ilaç, temiz su ihtiyacı korkunç boyutlara ulaşıyor...