Annan planıyla iç savaşın eşiğinden döndürülmeye çalışılan Suriye'de Halk Meclisi seçimleri yapıldı. Ülke dışındaki muhaliflere göre 'göz boyama' olan seçim, oy kullananlar için yeni dönemin başlangıcı.
Fransa, Yunanistan, Ermenistan ve Sırbistan'daki tarihi seçimlerin ardından dünyanın gözlerinin çevrili olduğu Suriye'de de halk sandık başına gitti. 40 yıl sonra ilk çok partili seçimin yapıldığı Suriye'de Halk Meclisi'nin 250 sandalyesi belirlenecek. Baas Partisi'nin üstünlüğünü kabul eden anayasanın 8. maddesinin değiştirilmesi bu seçime katılan bağımsız adayların sayısındaki artışı sağlamış. Anayasa, Baas liderliğindeki Ulusal İlerici Cephe ile yarışacak yeni partiler kurulmasına da izin verdiği için bu seçim tarihi bir önem taşıyor. Çünkü o tarihten sonra 7 parti kuruldu ve şansları az da olsa sandıkta onlar da ittifak yaparak iktidarı arıyor. 10 parti, 2000'i aşkın bağımsız adayın yarışacağı seçimi BM ve Arap Birliği Özel Temsilcisi Kofi Annan'ın Barış Planı'na da karşı çıkanlar kozmetik olarak nitelendiriyor. Sürgündeki Suriye muhalefeti de seçimin maskaralık olduğunu belirterek boykot çağrısında bulundu.
Suriye Enformasyon Bakanlığı'nın davetlisi olarak bir grup gazeteciyle tarihi seçimi izliyorum. THY'nin Suriye uçuşlarını durdurması nedeniyle, pazar sabahı İstanbul'dan 06.45'te Kahire'den aktarmalı olarak 12 saatte ulaşabildiğimiz Şam'ın dört bir yanı adayları tanıtan afişlerle çevrili. 6 milyon nüfuslu Şam'da rehberimiz ve aynı zamanda tercümanımız olan kişi aracılığıyla konuştuğum herkes yeni bir dönemin başlayacak olmasından umutlu. 1 yılı aşkın zamandır süren şiddet olayları nedeniyle iç savaşın eşiğine gelen ülkede herkes yeni bir başlangıç yapmak istiyor. Tabii ki arkalarındaki Çin ve Rusya'nın desteğiyle.
ERDOĞAN'A ÖFKE BÜYÜK
Arap, Hıristiyan, Ermeni,Türkmen, Çerkez ve Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı mahalleleri tek tek ziyaret ettik. Hepsinde ortak söylem Türk halkına duydukları büyük sevgi.
Arap, Hıristiyan, Ermeni,Türkmen, Çerkez ve Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı mahalleleri tek tek ziyaret ettik. Hepsinde ortak söylem Türk halkına duydukları büyük sevgi.
Ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik büyük öfke. Siyasetçisinden sokaktaki vatandaşa kadar hepsi Erdoğan'ın Suriye politikasını şiddetle eleştiriyorlar. Başbakan Erdoğan'ın kriz öncesinde Suriye'de çok sevilen ve saygı duyulan bir lider olduğunu söyleyenler, kriz sonrasında takındığı tavır nedeniyle Başbakan Erdoğan'ı İsrail eski Başbakanı Ariel Şaron ve Savunma Bakanı Ehud Barak ile eş tuttuklarını söylüyorlar. One minute çıkışının ardından sokaklarda alkışladıkları Erdoğan artık onlar için sadece Suriye'nin düşmanı. Baas Partisi'nin iktidarı yeni kurulan ancak rejime yakın olan 10 parti tarafından sınanacak. Seçim yasasına göre dine ve etnik kimliğe dayalı parti kurulamıyor olması nedeniyle Müslüman Kardeşler gibi oldukça güçlü gruplar seçime katılamıyor. Meclisin, dış politika, güvenlik ve insan hakları gibi konularda yasama yetkisi bulunmuyor...
http://www.aksam.com.tr/suriyede-demokrasi-sinavi--114774h.html