Haziran
ayından itibaren Türkiye’nin angajman kurallarını değiştirmesi karşısında
herhangi bir ofansif adım atamayan Suriye, Akçakale olayından dolayı özür
dileyerek Türkiye’nin “fiili” tampon bölge oluşturmasına teslim olmuş
gözüküyor.
Suriye yönetiminin Akçakale’ye isabet eden ve beş Türk vatandaşının ölümüne
sebep olan olaydan dolayı Türkiye’den resmen özür dilemesi, sınır bölgesinde
fiili bir tampon bölge oluşturulmasına teslim olduğu anlamına geliyor.
Suriye’ye Libya modeline uygun bir dış müdahalede bulunabilmek için en önemli
araçlarından biri olan “kurtarılmış bölge” olgusunun; “tampon bölge”, “insani
yardım koridoru” ve “uçuşa yasak bölge” gibi adlar altında yaklaşık bir yıldır
hayata geçirilmeye çalışıldığı biliniyor.
Şam’ın uluslararası ve bölgesel müttefiklerinin direnci ve ABD ile Batılı
müttefiklerinin elini taşın altına koyma konusundaki isteksizliği sebebiyle
yaklaşık bir yıldır hayata geçirilemeyen “tampon bölge” ya da daha doğru bir
tanımlamayla “silahlı gruplar için güvenli bölge”nin Şam’ın özründen sonra
hukuken olmasa da fiilen oluşacağını söylemek mümkün.
F-4 keşif uçağının düşürülmesinden sonra Türkiye’nin “angajman kurallarını
değiştirdiğini” açıklaması, Suriye’nin Türkiye sınırı bölgelerinde hava
kuvvetlerini kullanamamasına neden olmuş ve bu da sınır bölgelerindeki güvenlik
boşluğundan yararlanan silahlı gruplara ciddi bir harekat alanı
kazandırmıştı.
18 Temmuz saldırısına zemin yaratan ve silahlı gruplara kent merkezlerinde
alan hakimiyeti kazandıran bu durum, Suriye güvenlik güçlerinin operasyonlarını
kent merkezleriyle sınırlandırmasına neden olurken ABD, Türkiye, Suudi Arabistan
ve Katar’ın sınır bölgelerini silahlı gruplar lehinde etkili bir şekilde
kullanmasının da önünü açmıştı...
http://www.ydh.com.tr/YD336_suriye-ozur-dileyerek-fiili-tampon-bolgeye-teslim-oldu.html