Arap Baharı' sürecinde tüm dünya Tunus'ta başlayan ve Mısır ile Libya'da devam eden süreci yakından izliyordu. Medya ise bu süreçte Batı tarafından en iyi kullanılan araçtı. Çünkü Batı yıllarca desteklediği Bin Ali, Mübarek ve Kaddafi'nin hatta Yemenli Ali Abdullah Salih'in gitmesi gerektiğine ve yerlerine yeni döneme uygun modellerin gelmesine inanmıştı. Nitekim de öyle oldu ve artık hiç kimse bu ülkelerde olup bitenlerle ilgilenmiyor. Yani Batı bu ülkelere geleceği söylenen sihirli demokrasiyle hiç ilgilenmiyor ve ilgilenmeyecek. Çünkü onlara göre demokrasi insanların sandığa giderek istedikleri kişileri seçmesidir! Nitekim de bu sandıklardan Batı'nın planlamalarına uygun modeller çıkmış ya da çıkacağı önceden çok iyi hesaplanarak hesabın tutması için çok iyi çalışılmıştı. Ancak Batı'nın hesabı bir tek Suriye'de tutmadı. Yani artık hiç kimse Suriye'de 'Arap Baharı'ndan söz etmiyor ve Batı dahil herkes oradaki çatışmalara yoğunlaşmıştır...
http://www.aksam.com.tr/medya-ve-cehalet-8049y.html