Batı'dan bakınca Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin diplomatik açıdan gözden düşmüş durumda.
Kırım'ı ilhak etmesi ve Ukrayna'nın doğusundaki çatışmalara katılması Avrupa'da soğuk savaş sonrasında kurulan ilişkilerin seyrini bozdu.
Nato ülkeleri yakınlarında yapılan tatbikatlar, İsveç gibi bir ülkede bile Rusya ile çatışmanın artık imkansız olarak görülemeyeceği yolunda kaygı duyulmasına yol açtı.
Nato ülkeleri yavaş yavaş savunma harcamalarını arttırırken, ABD de Avrupa'daki varlığını güçlendirmek için adımlar atıyor.
Rusya tabii ki olaya diğer yönden bakıyor ve Nato'yu genişlemekle suçluyor.
İlginç bir şekilde, Rusya'nın, Cumhurbaşkanı Beşar Esad'ın yanında Suriye'ye müdahil olmasına batının verdiği yanıt, bazı ortak paydalarla birleştikleri şeklinde oldu.
Rusya, en azından bir hafta öncesine kadar, Suriye'ye barış getirme çabalarının sponsorlarından biri ve herhangi bir çözümün hayati bir unsuru olarak görüldü.
Sonradan bakınca, gerçekten çok bir temenni gibi görünen bu görüş, Suriye ordusu ve müttefiklerinin Halep'e yönelik saldırısından sonra geçerliliğini koruyacak mı bilinmez.