"And I have found both freedom and safety in my madness, the freedom of loneliness and the safety from being understood, for those who understand us enslave something in us. But let me not be too proud of my safety. Even a Thief in a jail is safe from another thief. "

Khalil Gibran (How I Became a Madman)

Lübnan Marunîleri / Yasin Atlıoğlu

NEWS AND ARTICLES / HABERLER VE MAKALELER

Friday, June 05, 2015

Culani: Şiilik sadece mezhebi bir araç- Al-Jazeera Turk

Al Jazeera’nin sorularını yanıtlayan Culani, IŞİD ve İran hakkında iddialarda bulundu. İran ile ilgili  "Fars İmparatorluğunun hırsını yenilemek ve varlığını tekrar inşa etmek istiyorlar...Dolayısıyla Şiilik sadece mezhebi bir araç." diyen Culani, IŞİD ile ilgili olarak ise  “Şu an ya da öngörülebilir bir zaman diliminde onlarla aramızdaki soruna bir çözüm yok. İnşallah kendileri Allah’a nedamet getirip, akıllarını başlarına toplarlar” dedi. Culani IŞİD’in tek bir çatışmada Nusra saflarındaki 700 kişiyi öldürdüğünü, ölenler arasında kadın ve çocukların da bulunduğunu belirtip, “Şu an onlarla aramızda bir uzlaşma olmaz. İnşallah nedamet getirip, akıllarını başlarına toplarlar ve yüzlerini Sünni halka çevirirler” ifadelerini kullandı. 

"Şiilik üzerinden gidiyorlar"

Culani, İran'ın Ortadoğu'da gerçekleşen savaşlarda etkisini eski hırslarına bağladı ve şunları söyledi;
"Öncelikle İran’ın girişi ve rolü tüm bölgeyi kapsıyor. Şam ülkelerinden tutun Yemen’e ve Irak’a kadar uzanıyor. Bu bölge binlerce seneden beri Fars imparatorluğunun hedefi ve hırsı olmuştur... Bunlar Şii mezhebini sadece araç olarak kullanıyorlar. Fars İmparatorluğunun hırsını yenilemek ve varlığını tekrar inşa etmek istiyorlar.Bölgeye Fars bayrağının altında girmeleri mümkün olmadığından dolayı, Şiilik üzerinden gidiyorlar ve bu ad altında girmeye çalışıyorlar. Çok uzun ve eski yıllardan beri bu hırsın peşindeler. Nesilden nesle bu çabaları sürdürüyorlar. Dolayısıyla Şiilik sadece mezhebi bir araç. Bunun için de belli yöntemleri var; Şii mezhebine mensupların olduğu bölgelere geliyorlar ve oradaki halkla yakından ilgileniyorlar ve onları kendi taraflarına çekmeye çalışıyorlar. Bir süre sonra kendi ideolojilerini onlara aşılıyor. Böylelikle, o bölgede kendilerine bir siyasi taban ve daha sonra da silah ve eğitim sağlayarak bir askeri taban oluşturuyorlar. Sonunda o bölgede, yerel halktan İran adına savaşacak ve bölgeyi ona tabi kılacak bir ordu ortaya çıkarıyorlar."