4 Kasım’da Suudi Arabistan’da bulunduğu sırada ve görünüşe göre baskı altında istifasını açıklayan Lübnan Başbakanı Saad Hariri, istifasını erteleyerek ülkesinin egemenliği lehine ve Suudi Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman’ın Lübnan’a müdahalesine karşı tavır aldı.
Suudi Arabistan’da neler yaşandığı ve bundan sonra neler olacağı konusunda Hariri’nin “kendi vicdanının mahkemesinde kendi kendine tanık” olduğunu yazmıştık. Hariri, Prens Muhammed’in dayatması doğrultusunda istifa edip İran’la Hizbullah’a karşı muhalefet başlatsaydı Lübnan siyasetinde muhtemelen büyük bir tepkiyle karşılaşır, hem kendisi hem destekçileri feci bir itibar kaybıyla bedel öderdi. Bölgesel bir gücün talimatıyla “egemenlik” savunuculuğu yapılabileceğine kimse ikna olmadı. Kaldı ki Hizbullah bugün sıkça İran’ın “vekili” olarak tanımlansa da Lübnan’da güçlü bir halk tabanına sahip siyasi bir partidir.