Suriye’nin, hava sahasını ihlal eden bir Türk savaş uçağını düşürmesinden sonra Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Meclis’te grubu bulunan siyasi parti genel başkanları ile görüşmeler yapması, bundan sonra meydana gelebilecek daha vahim olaylar karşısında milli bir kararlılık oluşturmak, aynı zamanda “sorumluluğu paylaşmak” olarak değerlendirilebilir.
Bazı konular vardır ki tek başına iktidar olsanız da tek başına hareket edemezsiniz. Tıpkı “Yeni Anayasa” yapmak gibi.. Peki ama Tayyip Erdoğan, Suriye’nin bir Türk uçağını düşürmesine kadar varan Arap Baharı hadisesinin düğmesine, 30 Nisan-1 Mayıs 2005 günlerinde, Topkapı’daki Eresin Otel’de “Uluslararası İslam Dünyası Sivil Toplum Örgütleri Toplantısı” düzenleyerek basarken, Libya’nın bombalanması sırasında Türkiye’yi harekat merkezi olarak kullandırırken veya son bir yıl içinde Suriye’yi düşmanlaştırma politikasını takip ederken, Meclis’te grubu bulunan siyasi parti genel başkanları ile görüşmüş mü idi? Veya Tayyip Erdoğan, Büyük Orta Doğu Projesi Eş Başkanlığı görevini, ABD Başkanı George W. Bush’tan alırken Meclis’te grubu bulunan siyasi parti genel başkanlarına sormuş muydu?
http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=23185