YDH-
Pierre Piccinin’in 5 Şubat’ta Rotius International’de yayımlanan “Suriye:
İmkansız ''Devrim'' Bütün propagandaların ve yorumlamaların ötesinde...”
başlıklı önemli yazı dizisinin ikinci bölümünü yayımlıyoruz.
Humus'a vardığımda hemen hemen iki saat boyunca şehri baştan başa kat ettim;
hakkında hiçbir şey bilmediğim isyanların hüküm sürdüğü arka mahalleleri
bulmaktı niyetim. Temmuz ayına nazaran şehir daha sakindi: sokakların birçoğu
ıssızdı, özellikle de birçok askeri yedek kuvvetin resmi binaların ve özellikle
Baas partisi merkezinin korumasını üstlendikleri şehir merkezi polis ya asker
gözetimi altındaydı.
Bununla birlikte Humus'a girmek hiç de zor olmadı: Ne Şam üzerinden girişte
otoyolda ne de şehrin girişinde hiçbir arama-kontrol noktası aracımı durdurmadı
ya da kontrol etmedi.
Şehrin arka mahallelerine doğru yol alırken adının sonradan el-Bediyeh
olduğunu öğrendiğim bir yere vardım. Evlerde çatışma izleri vardı. Cepheler
büyük kalibreli mermiler tarafından vurulup dağıtılmıştı. Hiçbir endişem yoktu;
çünkü tek el sniper ateşi için arabasında kravatlı takımlı gitmekte olan bir
Avrupalı gözlemci çok basit bir hedefti. Lakin öğrenmek istediğim şey tam da
burada duruyordu: Humus'taki ayaklanmanın büyüklüğü hatta ilk ayak seslerini
temmuz ayında duymaya başladığım üzere askeri bir isyan haline gelmesi ve
hükümetin bu çeteleri bütün bir nüfusu rehin tutmakla suçlamaları beni buraya
çekiyordu.
Birkaç yüz kilometre gitmiş gitmemiştim ki elleri silahlı bir grup adam
tarafından arabam durduruldu. İşte bir kontrol noktası daha, bu defa bu hassas
bölgede daha azimli insanlar. Milislerin üniformaları yoktu ve rejimin özel
hizmetinde olduklarını tahmin ettim. Belki de yolculuğum buraya kadardı ve beni
hiç vakit kaybetmeden Şam'a geri göndereceklerdi...
http://www.yakindoguhaber.com/HD9970_suriye--imkansiz-devrim-2.html