"And I have found both freedom and safety in my madness, the freedom of loneliness and the safety from being understood, for those who understand us enslave something in us. But let me not be too proud of my safety. Even a Thief in a jail is safe from another thief. "

Khalil Gibran (How I Became a Madman)

Lübnan Marunîleri / Yasin Atlıoğlu

NEWS AND ARTICLES / HABERLER VE MAKALELER

Saturday, April 28, 2012

Şam'dan Türkiye nasıl görünüyor? (Fehim Taştekin- Radikal)

Sınırlardaki geçişkenliğin altını çizen Suriyeliler ağız birliğiyle şunu diyor: “Türkiye silahlı gruplara desteği kessin, bu kriz 3 günde biter.”

Sahi elçiliği neden tahliye ettiniz” diye iğneledi bir Suriyeli. 18 Nisan’da Ulusal Kurtuluş Günü’nde Beşşar Esad lehine nümayiş olacağı duyumu üzerine Seb’a Bahrat Meydanı’ndaydım. Türk Büyükelçiliği’nin tam karşısında bekliyordum. Böylesi sarkastik bir sorunun yüzüme çalınması doğaldı. Mürettebatın Şam ya da Beyrut’tan bir uçak yerine gemiyle ‘gizli operasyon’ havasında dönmesini kimsenin makul karşıladığını söyleyemem.

Ardı ardına gelen sorular, içinde cevabı da barındırıyordu: “Elçilik saldırıya mı uğradı? Kuşatılmış mıydı? Bir tehlike vardı da haberimiz mi olmadı?” Gidişat Türkiye’nin itibarını sıfırlıyor. ‘Türkiye bölgesel aktör’ lafını edebileceğiniz platformlar azalıyor.

Görüştüğüm Suriyelilerin söylediği şu: “Halkın meşru taleplerle yaptığı gösteriler istismar edildi, Suriye’ye karşı büyük bir oyun tezgâhlandı. Türkiye, Batılı müttefikler adına Katar ve Suudi Arabistan’la birlikte bu oyunu üstlendi. Artık bu bizim için Suriye meselesidir. Türkiye, ülkemize kast ediyor.” Olay ‘Suriye meselesi’ olarak resmedilince rejimin zalimliği de, gaddarlığı da arka plana itiliyor, kazanan Esad oluyor...

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1085755&Yazar=FEHIM-TASTEKIN&CategoryID=100