Sınırlardaki geçişkenliğin altını çizen Suriyeliler ağız
birliğiyle şunu diyor: “Türkiye silahlı gruplara desteği kessin, bu kriz 3 günde
biter.”
| |
Sahi elçiliği neden tahliye
ettiniz” diye iğneledi bir Suriyeli. 18 Nisan’da Ulusal Kurtuluş Günü’nde Beşşar
Esad lehine nümayiş olacağı duyumu üzerine Seb’a Bahrat Meydanı’ndaydım. Türk
Büyükelçiliği’nin tam karşısında bekliyordum. Böylesi sarkastik bir sorunun
yüzüme çalınması doğaldı. Mürettebatın Şam ya da Beyrut’tan bir uçak yerine
gemiyle ‘gizli operasyon’ havasında dönmesini kimsenin makul karşıladığını
söyleyemem.
Ardı ardına gelen sorular,
içinde cevabı da barındırıyordu: “Elçilik saldırıya mı uğradı? Kuşatılmış mıydı?
Bir tehlike vardı da haberimiz mi olmadı?” Gidişat Türkiye’nin itibarını
sıfırlıyor. ‘Türkiye bölgesel aktör’ lafını edebileceğiniz platformlar azalıyor.
Görüştüğüm Suriyelilerin
söylediği şu: “Halkın meşru taleplerle yaptığı gösteriler istismar edildi,
Suriye’ye karşı büyük bir oyun tezgâhlandı. Türkiye, Batılı müttefikler adına
Katar ve Suudi Arabistan’la birlikte bu oyunu üstlendi. Artık bu bizim için
Suriye meselesidir. Türkiye, ülkemize kast ediyor.” Olay ‘Suriye meselesi’
olarak resmedilince rejimin zalimliği de, gaddarlığı da arka plana itiliyor,
kazanan Esad oluyor...
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1085755&Yazar=FEHIM-TASTEKIN&CategoryID=100 |
"And I have found both freedom and safety in my madness, the freedom of loneliness and the safety from being understood, for those who understand us enslave something in us. But let me not be too proud of my safety. Even a Thief in a jail is safe from another thief. "
Khalil Gibran (How I Became a Madman)
Khalil Gibran (How I Became a Madman)
NEWS AND ARTICLES / HABERLER VE MAKALELER